Eurobond'lar için baz alınacak fiyatlama 100 birim üzerinden yapılmaktadır. Çünkü vade sonunda tahvilin değeri 100 olarak işlem görmektedir. Fakat tahvilin fiyatı, ilk ihraç olduğu tarih ile vade sonuna kadar geçen yıllar arasında arz ve talep dengesine göre dalgalanmaktadır. Tahvilin değeri 100 birim fiyatın altında veya üzerinde işlem görebilmektedir. Eğer bir Eurobond 100'ün üzerinde işlem görüyorsa primli, 100'ün altında işlem görüyorsa iskontolu olarak adlandırılır.
Sabit Kupona Faiz Oranları
Kupon faiz oranları, çoğunlukla her bir Eurobond için farklı çıkmaktadır. Bu oranların değeri, Eurobond'ların ihraç tarihlerinde Türkiye ekonomisinin makro değerlerine ve ülkemizin yurtdışındaki riskine göre değişiklik göstermektedir. Eurobond'ların Getirisi
Getiri, tahvilin piyasa fiyatı ile kupon faizi arasındaki ilişkiye göre değerlenir. Tahvil fiyatı ile kupon faizi arasındaki ilişki, tahvilin getirisine ters oranda yansımaktadır.
Genelde Eurobond'lar ilk ihraç tarihlerinde 100 birim fiyat veya iskontolu olarak piyasaya çıkmaktadır. Bu yüzden yatırımcılar o günün şartlarını düşünerek bu tahvilin getirisinin yüksek olduğuna kanaat getirdiklerinde tahvile talep etmeye başlar ve böylece tahvilin fiyatı yükseliş gösterir. Fiyatı yükselen bu tahvilin getirisi ise düşmeye başlar. Dolayısıyla 100 birim fiyatın üzerinde işlem gören her tahvilin getirisi, doğal olarak, üzerinde taşıdığı kupon faiz oranının altında olur.
Örneğin;
30/05/2040 vadeli USD para cinsinden % 6,75 kupon faiz oranlı Türkiye Eurobond'unu ele alalım. Tahvilimizin fiyatının 110,000 birim fiyattan işlem gördüğünü varsayalım. Eğer bu tahvil 100 birim fiyattan işlem görmüş olsaydı, getirisi de üzerinde taşımış olduğu kupon faiz oranı olan % 6,75 olacaktı. 110,000 birim fiyata göre tahvilin getirisi % 5,90 'a düşmüş bulunmaktadır. İskontolu bir tahvilin getirisi de üzerinde taşıdığı kupon faiz oranının üzerinde olur.
Örneğin;
2040 vadeli USD tahvilinin ilk ihraç tarihindeki çıkış fiyatı 98,655 ve verimi % 6,87 idi. Dolayısıyla, yatırımcıların bu tahvili çok cazip görmesi tahvile olan talebi artırmış, fiyatı yükseltmiş ve getiri ilk ihraç tarihindeki orana göre düşmüştür. Buradaki en önemli husus, yatırımcıların bu vadedeki tahvili ve faiz oranını (getirisini) nasıl değerlendireceğidir. Eğer bugünkü ekonomik koşullar altında 2040 vadeli bir tahvil için bu oranların hâlâ cazip olduğu düşünülüyorsa, tahvilin fiyatı artmaya devam edecektir. Aksi durumda ise tahvilin fiyatı düşecektir.