Her yıl, geleceği şekillendirecek teknoloji trendlerinin sergilendiği bir yer olmayı amaçlayan CES’te (Consumer Electronics Show), geçen yıl olduğu gibi bu yıl da öne çıkan sürdürülebilirlik trendlerine göz atıyoruz. CES 2025, geçtiğimiz yıla kıyasla gezegeni korumaya yönelik çabalarda daha sakin bir seyir izlese de tanıtılan ürünlerle konunun ciddiyetle ele alındığını gösteriyor.
Yenilenebilir enerji yeniliklerinden döngüsel ekonomi için tasarlanmış teknolojilere kadar CES 2025’te sürdürülebilirlik, teknolojik inovasyonun merkezine yerleşti ve markalar çevresel sorumluluk ile şirket performansını dengeleyen çözümler sunarak bu alanda önemli adımlar attı. Bununla birlikte sadece çevre dostu ürünler sergilemekle kalmayıp; aynı zamanda operasyonlarını, tedarik zincirlerini ve yeniliklerini sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu hale getirmenin yollarını yeniden tanımladılar.
CES 2025’te sürdürülebilirlik hakkında konuşulan ana konular ve tanıtılan yenilikler şöyle:
1. Döngüsel Ekonomi ve Malzeme Yeniliği
Ürünlerde, atıkları azaltmak amacıyla geri dönüştürülmüş veya biyolojik olarak parçalanabilen malzemeler kullanıldı. Desert Control’un önde gelen bir teknoloji şirketiyle yaptığı işbirliği buna iyi bir örnek. İşbirliği, Desert Control’ün çorak ve kurak arazileri verimli tarım arazilerine dönüştürmeyi hedefleyen yenilikçi Liquid Natural Clay (LNC) teknolojisinin ölçeklendirilmesi ve uygulanması üzerine odaklanıyor. Bu işbirliği kapsamında geliştirilen dijital çözümler ve endüstriyel teknolojilerle Desert Control’ün sisteminin hassas ve verimli çalışması destekleniyor. Böylece su tasarrufu, toprak verimliliğinin artırılması ve çölleşmenin önlenmesi gibi çevresel hedeflere ulaşılması mümkün hale geliyor. Bu stratejik ortaklık, sürdürülebilir tarım ve kentsel yeşillendirme gibi alanlarda çevresel faydalar sağlarken, tarımsal üretimde verimliliğin artırılmasına da katkı sunuyor.
CES 2025’te tanıtılan ürünlerde, sadece çevre dostu özellikler değil; aynı zamanda grafen gibi ileri teknoloji malzemelerin kullanılması ile ürünlerin uzun ömürlü ve tamir edilebilir olması için modüler tasarım yaklaşımlarına yönelme de dikkat çeken gelişmeler arasındaydı. Tayvan merkezli bir bilgisayar üreticisinin istiridye kabuklarından ürettiği bilgisayar, bu örneklerden biri.
2. Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Entegrasyon
Elektrikli araçların ömrünü uzatan ve daha verimli enerji depolama sağlayan yeni batarya teknolojileri ile enerji tüketimini optimize eden akıllı şebekeler tanıtıldı. Singapurlu girişim Flint, kağıttan yapılmış batarya teknolojisine sahip şarj edilebilir esnek pillerini tanıttı. Şirketin belirttiği üzere bataryaların ömrü dolduğunda biyolojik olarak parçalanması da düşük çevresel etki kapsamında örnek bir teknoloji olarak öne çıkıyor.
3. Sürdürülebilir Üretim ve Tedarik Zinciri
Üretim tesislerinde yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi, karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik önemli bir adım olarak vurgulandı. Bununla birlikte üretim süreçlerinde dijital araçlarla şeffaflık sağlanarak kaynak kullanımının optimize edilmesi ve çevresel etkiyi en aza indirgeyecek üretim metotları ve teknolojik çözümlerin kullanılması, CES 2025 sürdürülebilirlik sahnesinin hedefleri arasında gösterildi. CES 2025 İnovasyon Ödülleri’nde sürdürülebilirlik ve enerji çözümlerine ayrı bir kategoride yer verilmesi şirketleri bu konuda teşvik etmek adına atılan resmi bir adım oldu. Bu değişim, çevresel sorunları çözmenin artık isteğe bağlı olmadığı, zorunlu olduğunun kabul edildiği anlamına geliyor.
Kanada merkezli Plantaform’un kendi adını taşıyan “akıllı iç mekan bahçesi” ürünü sürdürülebilir üretim başlığında öne çıkan bir teknoloji oldu. NASA’nın “fogponics teknolojisiyle” güçlendirilen, evde 15 çeşit taze ürün yetiştirmek üzere tasarlanan ürün; sıcaklık, nem, ışık dalga boyları ve sulama döngüleri gibi faktörleri kontrol eden mobil uygulama ile yönetilebiliyor.
4. Sürdürülebilir İnşaat ve Yapı Teknolojileri
Biyoplastikler ve kendini onaran beton gibi malzemeler, inşaat sektöründe sürdürülebilir uygulamaları destekleyecek yenilikler arasında yer aldı.
Güney Kore merkezli girişim LowCarbon, karbon filtreleme özelliğine sahip “yapay ağaçları” tanıtarak, inşaat ve kentsel projelerde çevresel etkiyi azaltmaya yönelik yenilikçi bir çözüm sundu. Ayda 2 kilogram karbondioksiti sürekli olarak yakalayabilen yenilikçi karbondioksit yakalama cihazı, dört tane 30 yıllık çam ağacının emdiği karbondioksit miktarıyla aynı etkiyi sağlamayı iddia ediyor.
Teknolojide sürdürülebilirlikten bahsederken parantez açılması gereken bir diğer konu, CES’teki en umut verici sürdürülebilirlik duyurularının BigTech olarak adlandırılan teknoloji şirketlerinin yanı sıra otomobil üreticileri ve girişimlerden gelmesiydi. Büyük teknoloji şirketlerinin odaklandığı konular arasında robotlar ve yapay zeka öne çıkarken girişimler ve küçük ölçekli şirketlerin sürdürülebilir ürünler üretme konusunda çok daha istekli olduğu görülüyor. Bu yenilikçi ürünler arasında ise Kaliforniyalı girişim Aptera’nın solar elektrikli otomobili, önde gelen bir otomobil markasının 2026 yılında satışa sunmaya hazırlandığı elektrikli otomobilleri, Zoltux’un anında güneş enerjisi sağlayabilen kiti ve selülozdan üretilen bataryalar yer alıyor.
Sonuç olarak CES 2025, sürdürülebilirliğin teknolojiyle bütünleşerek hayatın her alanında somut çözümler sunduğu bir dönüm noktası oldu. Fuarda, çevresel hedeflerle teknolojik yeniliklerin birleşmesi sayesinde şirketlerin operasyonlarını dönüştürdüğü ve tüketicilere daha sürdürülebilir tercihler sunduğu görüldü.
Büyük şirketlerden girişimlere kadar her ölçekteki markanın sürdürülebilirliği planlamalarına dahil etmesi, geleceğe yönelik umut verici bir tablo çiziyor. CES 2025, bu anlamda sürdürülebilirliğin sadece trend değil, teknoloji ekosisteminin kalıcı bir parçası olduğunu ortaya koyuyor.